SAMSUN LADİK BUDAKDERE KÖYÜ KÜLTÜR DAYANIŞMA KALKINMA
VE YARDIMLAŞMAYI DESTEKLEME DERNEĞİ
WEB SAYFASINA HOŞ GELDİNİZ

27 Mart 2010 Cumartesi

DERNEK BAŞKANININ MESAJI

Köyüm Budakdere ilçem Ladik
Cümlenize merhaba dedik
Özler bir olursa,kalpler temizse eğer
İşte o zaman bütün dünya’ya değer

SEVGİLİ BUDAKDERE'LİLER

Bizler uzun süre bir arada yaşamış, aynı havayı teneffüs etmiş, aynı pınarların suyunu içmiş, aynı yolların tozunu yutmuş kişileriz. Ne yazık ki koşullar yaşamımızı bu şekilde sürdürmemize izin vermedi. Elimizdeki kaynaklar yetmez oldu. Kısacası doğduğumuz yer bizi doyurmadı. Kendimize doyacak yerler aramaya başladık.
Daha iyi şartlarda çalışmak amacıyla ülkenin bir çok yerine dağıldık.büyük bir bölümümüz de İstanbul’a gelerek çalışma yaşamımızı burada sürdürüyoruz. kültürüne tamamen yabancı olduğumuz yeni diyarlara dağıldık.Artık yepyeni bir dünyayla tanıştık. Birçok kazanımımız oldu. Yaşamımız kolaylaştı. Okulumuz, hastanemiz, alışveriş merkezlerimiz daha yakın oldu. Bir yerden bir yere daha kolay ulaşır olduk. Evimizdeki işleri makineyle yapmaya başladık. Şehir hayatı çok hoşumuza gitti. Bu arada unuttuğumuz bir şeyler olduğunu da fark etmeye başladık. O da doğduğumuz yerdi. Oraya karşı sorumluluklarımız vardı. Her şeyden önce geçmişimiz ordaydı. Geçmişimize sahip çıkmak zorundaydık.



Çünkü ”Geçmişi olmayan toplumların geleceği de olmaz”dı.
Biz hem geçmişimize sahip olmak, hem de büyük metropollerde kaybolup gitmeden, geleceğimizi sağlıklı bir şekilde yönlendirmek amacıyla bir araya gelmeye karar verdik.ve Haziran 2009 da İstanbul Büyükçekmece’de Samsun Ladik Budakdere Köyü Kültür Dayanışma kalkınma ve yardımlaşmayı Destekleme Derneği Kuruldu.
Bu derneğin Kuruluşunu gerçekleştiren Sayın Salih Çağlar,Murat Yancı,Cemal Ünver,Cemal Karslı,Murtaza Aynacı,Selahattin Öztorun,Salih Öztorun’a Sonsuz teşekkür ederiz.Hepsinin eline, gönlüne sağlık.
Bu bir hizmet yarışıdır.Kurucularımızın verdiği hizmeti ve yaptığı çalışmaları Yeni Yönetim Kurulu devam ettirecektir..Bundan Hiç kimsenin kuşkusu olmasın.Tüzüğümüzde de belirtilen, kuruluş amacımız köylülerimizim arasında birlik ve dayanışma ruhunu güçlendirmek iyi günde, kötü günde biri birimize destek ve yanında olmaktır.
Biliyoruz ki; sorunları daha çabuk ve kolay çözmenin tek yolu örgütlenmektir. Eğer sağlıklı bir örgüt çatısı altında toplanırsak, geçmişimize ait verileri çok elden, çok kaynaktan toplama şansı yakalarız. Gelecek nesillerimize dünden topladığımız bilgi ve belgeleri bugünkü bilgi ve belgelerle yoğurarak aktarabiliriz. Yaşam koşullarının her geçen gün biraz daha ağırlaşmakta olduğu günümüzde, zorlukların ve sıkıntıların ortadan kaldırılması için hepimiz arasındaki dayanışmanın zorunlu olduğu kanaatindeyim, sizlerde böyle düşündüğünüz için bu gün burada birlikteyiz. Bizler aynı köylü olmanın da ötesinde biri birimizle akrabayız. .




Sanayi toplumuna geçiş süreci yaşayan ülkemizde pek çok değişiklik ve yenilik meydana gelmektedir, pek tabi ki her kazanımın karşılığında bir bedel ödenir, işte bu bedel insanlarda yalnızlaşma bazı değerlerden uzaklaşma, kısacası yabancılaşmaya sebep olmaktadır.
Bizler İstanbul da yaşayan Budakdere’liler olarak bu duruma düşmemeliyiz, biri birimize yabancılaşmamalıyız, bu bizim öncelikli sorunlarımızdan birisidir. Belki belli bir yaş grubu içerisinde olanlarımız bir birini tanıyor görüşüyor, ama çocuklarınız tanışmıyorlar,
Bu gün aramıza hiç katılmayan köylülerimiz akrabalarımız olabilir, bunların belki maddi olarak durumları iyi olabilir, hiç kimseye ihtiyaçları olmayabilir ama hala nüfus cüzdanlarında Budakdere köyü yazar.
Arkadaşlar şunu unutmayalım, hiçbir cenaze yalnız kalkmaz, hiçbir düğün yalnız yapılmaz, bizlerle birlikte olmayanlarla karşılaştığımızda derneğimizden bahsedelim, onları davet edelim, katılmaları için teşvik edelim.
Günümüz dünyasında zayıfların yaşama şanslarının ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Öyleyse birlik olup beraber hareket etmek zorundayız. Bu amaçla yaşlılarımıza, gençlerimize, kadınlarımıza ihtiyacımız vardır.
Yaşlılarımız bizim tarihimizdir. Geçmişle gelecek arasında köprüdür. Onlarda var olan bilgi ve belgeleri mutlaka en kısa zamanda kayıt altına almalıyız. Engin tecrübelerinden, bilgeliğinden mutlaka yararlanmalıyız. Bu tecrübe ve bilgelikler ışık kaynağımız olmalı. O kaynaktan yararlanarak geleceğimizi görmeli ve daha iyi aydınlatmalıyız.


Gençlerimizden beklentimiz var.
Gençler; sizler bizim geleceğimizsiniz. Sağlıklı yarınlar sizlerin gücü ve desteğiyle kurulabilir. Gelenek ve göreneklerinize, inançlarınıza, kültürünüze yabancılaşmayın. Geçmişinizi unutmayın. Ondan çıkaracağınız derslerle geleceğinizi daha sağlam temeller üzerine kurunuz. Toplumunuzdan kopmayın. Eğitimle iç içe olun. Toplumsal düşünün. Ailenizin, çevrenizin, toplumunuzun övünç kaynağı olun. Sizin gücünüzden, bitmeyen enerjinizden, çağın özelliği olan teknolojik bilgilerinizden her zaman yararlanmak istiyoruz.

Toplumun temel direği kadınlarımıza seslenmek istiyorum.
Dünyada kadınlarını dışlayarak, refah seviyesini yükselten, kalkınmasını sağlayan toplumlarla karşılaşmak mümkün değil. Kadını sosyal hayatın içinden alarak eve kapatan toplumların halinin içler acısı olduğunu hepimiz görmekteyiz. Bu nedenle biz kadınlarımızı hep yanımızda görmek istiyoruz. Onların inceliğinden, zarafetinden, nazikliğinden, hoşgörüsünden, analık duygusunun verdiği sevgisinden yararlanmak istiyoruz.

Kısacası Hep birlikte, el ele, omuz omuza, gönül gönüle, tek yürek, tek ses olarak Budakdere Köyü Kültür Dayanışma kalkınma ve yardımlaşmayı Destekleme Derneğinin çatısı altında toplanmaya. Üye olmayanları üye olmaya çağırıyoruz Köylülerimizden ve üyelerimizden ricamız Derneğimize sahip çıkalım lütfen arayalım soralım mümkünse fırsat buldukça derneğimize ziyarette bulunalım.Bu Dernek bütün Budakdere’lilerin derneğidir.


Bizler yani Tüm Budakdere’lilerin Derneğimizi Daha etkin kılmak için katkı koyacağına başta da belirttiğim gibi inancım sonsuzdur. Bir serçe kuşu kadar olabilmek çok anlamlıdır. Bir serçenin yaptıklarını kendimize şiar alarak konuşmamı tamamlamak istiyorum.
Rivayet bu ya bir vakit doğada büyük bir yangın olur. Serçe kuşu bu yangını söndürmek için seri bir şekilde en yakın su birikimi olan bir kaynaktan bir damla suyu gagasıyla taşıyarak yangını söndürmeye müdahale ediyor. Öyle bir gayret gösteriyor ki yangın karşısında çaresiz kalan diğer canlıların dikkatini çekiyor canlılardan biri;
Hey sen ne yapıyorsun bir damla suyla yangın mı söner diye çıkışır.
Serçenin cevabı şu olur; “Ben kendime düşen görev yapıyorum elimden gelen bu” diye yanıtlar. Yorumu sizlere bırakıyorum.
Dostlarla dostluk ve sevinç içinde kalın. Sevgi ve Saygılarımı sunuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BÜLTEN

BÜLTEN